28 Şubat 2016 Pazar

Psikolog; sizin veya çocuğunuzun bilinç altınızda yatan sorunlara inebilir ve yaşadığınız bu problemleri neden yaşadığınızı, nasıl değiştirebileceğinizi söyleyebilir ve aşmanız gereken süreçleri geçirmenize destek olabilir. Oysa arkadaşlar bir probleminiz olduğunu unutmanızı ve geçici olarak kendinizi iyi hissetmenize yardım edebilir. 7-24 PSIKOLOJIK-PEDAGOJIK DANIŞMANLIK, KİŞİSEL GELİŞİM ve EĞİTİM HİZMETLERİ Rıhtım cad. Recaizade sok. Zarpli İşhanı No:2 daire:5,Sahilde Murat Muhallebicisinin ustu , KADIKÖY istanbul 05057675885 05333738123 02163476003 Http://www.724psikoloji.com Psikolog Cep telefonu 0544 724 36 50 Assoc. Prof. Dr. Ekrem Çulfa MSN: ekremculfa@hotmail.com www.724psikoloji.com

Psikolog; sizin veya çocuğunuzun bilinç altınızda yatan sorunlara inebilir ve yaşadığınız bu problemleri neden yaşadığınızı, nasıl değiştirebileceğinizi söyleyebilir ve aşmanız gereken süreçleri geçirmenize destek olabilir.

Oysa arkadaşlar bir probleminiz olduğunu unutmanızı ve geçici olarak kendinizi iyi hissetmenize yardım edebilir.

7-24 PSIKOLOJIK-PEDAGOJIK DANIŞMANLIK, KİŞİSEL GELİŞİM ve EĞİTİM HİZMETLERİ
Rıhtım cad. Recaizade sok. Zarpli İşhanı No:2 daire:5,Sahilde Murat Muhallebicisinin ustu
, KADIKÖY istanbul
05057675885
05333738123
02163476003

Http://www.724psikoloji.com

Psikolog Cep telefonu 0544 724 36 50

Assoc. Prof. Dr. Ekrem Çulfa
MSN: ekremculfa@hotmail.com
www.724psikoloji.com

 acibadem psikoloji,acibadem pedagog,acibadem psikolog 


6 Nisan 2013 Cumartesi

çocuk pedagoglar ile ilgili aramalar ilindeki pedagoglar en iyi çocuk doktorları çocuk doktorları listesi çocuk pedagogları

29 Temmuz 2008 Salı

Sorunlarımızı bir arkadaşımızla paylaşmak yerine Bir Pedagog veya Psikoloğa danışmak arasındaki Farklar nelerdir?

Sorunlarımızı bir arkadaşımızla paylaşmak yerine Bir Pedagog veya Psikoloğa danışmak arasındaki Farklar nelerdir?
Bize ulasin 0533 373 81 23

Her insan gibi; zaman zaman zor günler geçirebiliriz ve bu dönemlerde bütün ihtiyacımız iyi bir arkadaşın bizi dinlemesi, anlaması ve yanımızda olup destek vermesi olabilir. Fakat sorunlarımız daha ciddi bir problemden kaynaklandığında arkadaşımızın bizi yargısızca dinleyebilmesi imkansız hale gelebilir. En iyi arkadaşımız bile bu sorunlar karşısında bizi neşelendirmeye yada aynı sorunu tekrar tekrar konuşmamızdan rahatsızlık duymaya başlayabilir. İşin aslı bazen içinde bulunduğumuz ruh halinde kalmamız, ve konuyu yeterince anlayana kadar tekrar tekrar konuşmamız son derece çok önemlidir.


Bir Pedagog veya Psikologtaki görüşmeniz size; duygu ve düşüncelerinizden dolayı yargılanmadan güvenli bir ortam içinde problemlerinizi incelemenize imkan yaratır. Bir Pedagog veya Psikolog; sizin veya çocuğunuzun bilinç altınızda yatan sorunlara inebilir ve yaşadığınız bu problemleri neden yaşadığınızı, nasıl değiştirebileceğinizi söyleyebilir ve aşmanız gereken süreçleri geçirmenize destek olabilir.

Oysa arkadaşlar bir probleminiz olduğunu unutmanızı ve geçici olarak kendinizi iyi hissetmenize yardım edebilir.

7-24 PSIKOLOJIK-PEDAGOJIK DANIŞMANLIK, KİŞİSEL GELİŞİM ve EĞİTİM HİZMETLERİ
Rıhtım cad. Recaizade sok. Zarpli İşhanı No:2 daire:5,Sahilde Murat Muhallebicisinin ustu
, KADIKÖY istanbul 05057675885-05333738123-02163476003

Http://www.724psikoloji.com

Psikolog Cep telefonu

Assoc. Prof. Dr. Ekrem Çulfa
MSN: ekremculfa@hotmail.com
www.724psikoloji.com


17 Şubat 2008 Pazar

Çocuklara sevgi ifadeleri

Çocuklara sevgi iifadeleri

Çoçuklaırımızı severken genelde geleneksel yöntemleri kullanırız. Isırarak öpmek,güçlü olduğunu kanıtlaması için "hadi vur bakim amcaya görsün gücünü",veya " amcaya bir küfür et görsün veya " pipini göster amcana .... gibi temsili gelişmiş erkek modelleri üzerine sevme tekniklerimiz toplum olarak mevcuttur. Özellikle ısırarak sevmenin aslında çocuğu sevmenin değil, kendimizi tatmin etmenin bir şekli olduğunu, oral dönem probleminin gizli bir göstergesi olduğunu düşünmekteyim. Bunun yanında erkek egemen toplumda ,fiziksel gücün etkin olması çocukların "çağın vebası şiddet" e yöneliminin gizli nedenleridir. Özellikle "erkek çoğuğa 2 yaşından itibaren "evin direği-erkeği" gibi ifadeler ile sahiplenme ve sorumluluk verilirken aynı zamanda kötü bir baba modeli var ise veya baba yok ise bu durum şiddetin resmidir. Bunun yanında kız çocukları ise erkeğe karşı sessiz içine kapanık olmaya itilerek , sessiz kız çocuklarına "aferin hanım hanımcık sesi çıkmıyor" gibi pekiştireçlerle asosyal veya içine kapanık olması sağlanır. Kız çocuğunu bağırması yanlış iken ,erkek çocuğun ağlaması ayıptır. Peki çocuklar ağlamzsa bağırmaz ise kendilerini nasıl anlatacaklar, duygularını nasıl ifade edecekler? Tepkiler her zaman engellenmemeli bunun yerine nasıl tepki verileceği öğretilmelidir. Çünkü öfke normaldir.Tartışılacak olan kısım yansıtma(somutlaştırma) biçimidir.Çocuklarımızı çok fazla eleştirirsek onların bize olan hayranlığı azalacak bizde de kusur aramaya başlayacaklardır. Aşırı taviz ise otorite boşluğu yaratacak, istediği olmayan çocuğun mağazada hüngür hüngür ağlamasıyla ve elde etmesiyle sonuçlanacaktır. Bunun yanında son zamanlarda kendi velilerimden de öğrendiğim kadarıyla öğrenciler" baba öğretmen internet olmadan ödev olmazmış, internetten bulmalısınız" gibi sözlerle evlere pc ve net bağlamanın meşru yollarına başvurmuşlardır. Unutmayın ki internetteki her bilgi belgelerden (kitap dergi gazete vs.) gelmektedir. O halde internet yerine kütüphaneler çözüm olarak önerilebilir. İnternet kullanımında ise bireysel kullanım olarak günlük 1 saat aşılmamalıdır. Siteler ve oyunlar kontrol ve bilgi dahilinlde olmalıdır.

internet bağımlılığı


internet bağımlılığı

BİLGİSAYAR VE İNTERNET BAĞIMLILIĞININ PSİKO-SOSYAL ETKİLERİ merhaba değerli okurlarımız, bu ilk yazımda şuan başında bulunduğunuz "meta"nın insanlık üzerindeki etkilerini konuşalım. bilgisayar, son yüzyılın en büyük girişim,değişim, gelişim süreclerinin tümünü hareketleyen ve kendi içinde barındıran bir fonksiyon almıştır. özellikle son zamanlarda toplumda insanların birbirinden korkması,caddede gezmenin bile tehlikeli olması gibi sosyal nedenler bizi nerdeyse eve hapsetmiştir. bunun yanında artık internet üzerinde her türlü ( su,elekt,telefon, kredi kartı,alım satım, arkadaşlık, evlilik,iş bulma vs.....) işlemin yapılması bizi bilgisayarın başında adeta bağımlı hale getirmiştir. bunun yanında çocukların ilgilerine hitap eden şiddet ve hırs nitelikli oyunların da olması erişkinlerin olduğu kadar parmaklarını kullanmaya başlayan çocukları bile bağımlı hale getirmiştir. peki bilgisayarın bize ne gibi psiko-sosyal etkileri olabilir. *bi defa öncelikle sosyal hayatımızın azalması ve iletişimin minimize edilmesi kaçınılmazıdır.pc kullanıcılarının çoğu, pc başında iken evde,dışarda veya kendisiyleilgili olan konulara ilgi duymazlar. içine kapanan bu kişiler,ASOSYAL denilen sorunlarla başbaşa kalıp bu kişilik sorununu farkında olmadan yaşarlar. bağımlı kişinin özellikleri; *giderek artan pc kullanımı *pc kullanma da kendini kontrol edememe, *sorunlardan kaçmak için pc düğmesini kurtuluş gib görme, *pc kullanımı için aile veya çevrye yalan söyleme, *pc nin sınırsız kullanımından dolayı iş,eğitim gelişim gibi alanlardan yoksun kalma,fırsatları kaçırma *pc olmadığı zaman kendini gergin ve huzursuz hissetme, gibi surumlar görülmektedir. genelde yapılan araştırmalarda,sosyal iletişimi az, kendini yeterince kanıtlayamamış,kendini ifade edemeyen kişilerin internet veya pc bağımlılığı daha yüksek olup,bağımlılığa daha meyilii oldukları da söylenebilir. bunun yanında kişisel sorunlar, depresyon, dışlanma,haksızlığa uğrama,kendini değersiz hissettme gib düşünce ve benlik algıları da bağımlılığa neden olmaktadır. bunun yanında kişiler bazen, reelde alamadıkları ilgi,sevgi,saygıyı sanalda alarak kendilerini avutup benlik saygınlıklarını korumaya çalışmaktadırlar. her ne kadar sanal iletişim sosyalleştirip iletişimi arttırır görünse de gerçek te ise ,gerçek hayattan uzaklaştırma,gerçek hayata ayırılan zamanın en aza indirilemesine neden olup,asosyal yapmaktadır. yine, internet ve pc bağımlılığı incelendiğinde, kişi eğer varolan kimliğinden,ve sosyal-ekonomik konumundan memnun değilse olanı değil olması gerekeni (ideali) sanalda veya oyunlarda bulabiliyor. çok güçlü bir savaşcı,çok zengin biri,uzun boylu biri,saygın biri gibi rollere girerek idealindeki tipolojiye yakınlaşarak kendini daha değerli ve önemli hisseder.bu durum onun hayal aleminde yaşaması gibi birşey olup,pc başına her oturduğunda gerçek kimliiğini bulduğunu sanar. fakat sonuçta; kişilerde sanrısal bozukluk veya ileride şizofen veya pranoyak bozuklukların ortaya çıkması ise kaçınılmazdır.. özellikle tespitlerimde ,internet kullananların çoğunluğunun sohbet odalarına daha sık girdiklerini gördüm. bunun nedeni aslında kişinin koşulsuz kabul arayışıdır. çünkü çevresi eğer bireyi hep eleştirip,kendilerine göre görmek isterlerse birey gerçek çevreden kaçar, kendisini koşulsuz kabul eden,sanal çevreye yönelir. peki neler yapmalıyız? * internet ve oyun ortamının gerçek bir sanal olduğunu kabul etmeliyiz. *gerçek hayattaki ilişkilerimizi,yaşam tarzımı felsefemizi sorgulamalıyız. *internete olan bağımlılığımızın nedenleri yukarıdaki görüşlere bağlı olarak tespit etmeliyiz. *sohbet odalarının aslında bazen bir maskeli balo olabiliceğini düşünerek,güvenmek, adanmak açısından dikkatli olmalıyız. *çocuklarımızın oynadığı oyunları,girdikleri siteleri bilmemiz ve onlara önleyici bilgiler vererek zarar görmelerini engellemeliyiz. *sanalda bulduğumuz şeyin aradığımız şey olup olmayacağını mantıksal süreçler ile sorgulamalıyız. *internet kullanım süresini ihtiyaca göre ayarlamalıyız.günde en fazla 3 saati geçmemesini öneririm. *internet ve oyuna yönelmemek için farklı uğraşlar bulmalıyız. kitap okumak, spor yapmak,ev işleri ,arkadaşla beraber olmak, müzik dinlemek vs... gibi.. eğer internet veya oyun bağımlılığınız var ise bu yazıyı okuduktan sonra ilk iş olarak kendinize kullanım süresi ve günlük farklı uğraşlar lisstesi yapınız. sos.psik.SERHAT YABANCI

TERCİHLERİMİZ VE TELKİNLER

TERCİHLERİMİZ VE TELKİNLER

canımız bir şey istediğinde gerçekten o bizim istediğimiz bir şey mi?
yoksa onu istememiz gerektiğini ve ounn bizim ihtiyacımız olduğunu belirleyen bir güç mü var?
İnsanlar, bazen sosyal statüleri gereği,bazen vermek istedikleri mesaj gereği, bazen de toplumsal kurumların gizli telkinleriyle tercihlerini oluşturular.
Özellkle kitle iletişim araçlarının birer baskı ve telkin aracı olduğunu söyleyebiliriz.
bu tezimi desteklemek için izlediğim reklamlardan seçtiğim bazı cümleleri sizinle paylaşmak istiyorum..

" siz halen almadınız mı?"
"her eve lazım yoksa sizde yok mu?"
eğer kiarizmayım diyorsanız bu marka "
"çocuğunu seven her annenin alması gereken bir bez"

ve eminim sizide yakaladığıınız yüzlerce örnekler..
cümleleri analiz ettiğimizde;
suçluluk duygusu yaratmak, acizlik ve aşağılık kompleksini haerekete geçirmek, pişmanlık duygusu yaratmak gibi içsel mesajlar içermektedir.
Bu mesajlar sözel olarak direkt verilmeyip bilinç üstü yerine bilinç altına hitap etmektedir. Bilinç verilen mesajı kendini özdeleştirerek algılar.

Mantık bazen bu durumlarda kapalı olabiliyor. yani bilinç dışı alabiliyoruz. Markette reklamı yapılan ürünü gördüğümüzde çağrışım yaparak reklamdaki o iltifat ! dolu sözler aklımıza gelir. Kendimizi reklemda belirtilen statüde görmek için ürünü alırız.
hatta çocuğumuza-eşimize-arkadaşımıza ürünün markalı olduüğunu gösteririz.
Yani reklamlarda verilen mesajlar sıradna değillerdir. Çünkü artık firmalar reklama % 15 e kadar bütçe ayırabiliyor.

Bunun yanında toplumsal baskı içeren mesajları da reklamlarda görebilirsiniz. Bunu gündelik hayatta da fark edebiliriz. Sınıfta farklı bir spor ayakkabısı olan çocuk ağalyarak eve gelir. herkes... marka giyerken ben neden bunu giyiyorum gibi. grup baksı bu şekilde tercihlerimizi de şekillendirir.

özgürce tercihler yapmanız dileğiyle.
SERHAT YABANCI
Psikolojik Danışman

ÖZEL PEDAGOG,PSIKOLOG VE ÖĞRENCİ KOÇLARI

hizmetlerimiz

-PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK
-EĞİTİM DANIŞMANLIĞI
-KURUMSAL DANIŞMANLIK
-ÖSS-OKS SINAV DANIŞMANLIĞI
-HER BRANŞTA ÖZEL DERSLER
-BİREYSEL TERAPİ
GRUP TERAPİSİ
-NLP
-DERS BAŞARISINI ARTTIRMA
-SINAV KAYGISI
-AİLE DANIŞMANLIĞI
-EŞ DANIŞMANALIĞI
-ÇOCUK PSİKOLOJİSİ
-GELİŞİM TESTLERİ
- ÖĞRENCİ KOÇLUĞU

-YAŞAM KOÇLUĞU

-EVİNİZDE VEYA ETÜD MERKEZİNDE ÖZEL DERS VE ÖZEL GRUPLAR

WWW.OZELDERSOGRETMENI.COM