17 Şubat 2008 Pazar

TERCİHLERİMİZ VE TELKİNLER

TERCİHLERİMİZ VE TELKİNLER

canımız bir şey istediğinde gerçekten o bizim istediğimiz bir şey mi?
yoksa onu istememiz gerektiğini ve ounn bizim ihtiyacımız olduğunu belirleyen bir güç mü var?
İnsanlar, bazen sosyal statüleri gereği,bazen vermek istedikleri mesaj gereği, bazen de toplumsal kurumların gizli telkinleriyle tercihlerini oluşturular.
Özellkle kitle iletişim araçlarının birer baskı ve telkin aracı olduğunu söyleyebiliriz.
bu tezimi desteklemek için izlediğim reklamlardan seçtiğim bazı cümleleri sizinle paylaşmak istiyorum..

" siz halen almadınız mı?"
"her eve lazım yoksa sizde yok mu?"
eğer kiarizmayım diyorsanız bu marka "
"çocuğunu seven her annenin alması gereken bir bez"

ve eminim sizide yakaladığıınız yüzlerce örnekler..
cümleleri analiz ettiğimizde;
suçluluk duygusu yaratmak, acizlik ve aşağılık kompleksini haerekete geçirmek, pişmanlık duygusu yaratmak gibi içsel mesajlar içermektedir.
Bu mesajlar sözel olarak direkt verilmeyip bilinç üstü yerine bilinç altına hitap etmektedir. Bilinç verilen mesajı kendini özdeleştirerek algılar.

Mantık bazen bu durumlarda kapalı olabiliyor. yani bilinç dışı alabiliyoruz. Markette reklamı yapılan ürünü gördüğümüzde çağrışım yaparak reklamdaki o iltifat ! dolu sözler aklımıza gelir. Kendimizi reklemda belirtilen statüde görmek için ürünü alırız.
hatta çocuğumuza-eşimize-arkadaşımıza ürünün markalı olduüğunu gösteririz.
Yani reklamlarda verilen mesajlar sıradna değillerdir. Çünkü artık firmalar reklama % 15 e kadar bütçe ayırabiliyor.

Bunun yanında toplumsal baskı içeren mesajları da reklamlarda görebilirsiniz. Bunu gündelik hayatta da fark edebiliriz. Sınıfta farklı bir spor ayakkabısı olan çocuk ağalyarak eve gelir. herkes... marka giyerken ben neden bunu giyiyorum gibi. grup baksı bu şekilde tercihlerimizi de şekillendirir.

özgürce tercihler yapmanız dileğiyle.
SERHAT YABANCI
Psikolojik Danışman

Hiç yorum yok: